Vize-Final Soruları

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Roma Hukuku Vize Soruları 2013

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Roma Hukuku Vize Soruları 2013

 

 

Soru 1: Çicero tarafından praetor edictum’ları yıllık kanun (lex annua) olarak 
nitelendirilmiştir. Bu nitelendirmeyi, praetor makamının hukuk alanındaki yetkilerini 
açıklayarak değerlendiriniz (20 puan).

Yanıt 1: M.Ö. 367’de oluşturulan şehir preator’luğu (preator urbanus) makamı 
aracılığı ile bir tarım toplumunun hukukunu belirten Ius Civile’nin, yeni hukuksal 
olaylara uygulanması sağlanmış; düzenlenmemiş konularda kurallar konularak, bu 
hukuk sistemi tamamlamış ve Ius Civile’nin artık toplumun gerisinde kalan, 
gereksinimleri karşılamayan hukuk kuralları değiştirilerek, düzeltilmiştir (5 puan).
M.Ö. 242’de kurulan yabancılar praetor’luğu (praetor peregrinus) makamı aracılığı ile
Romalılarla yabancılar ve yabancılarla yabancılar arasındaki hukuksal sorunlar 
çözüme kavuşturulmuştur. Bir tarım toplumundan bir ticaret toplumuna geçen ve bu 
geçiş aşamasında da çok fazla kavmi egemenliği altına alan Roma Devleti’nde, bu 
gelişim sırasında ortaya çıkan ticarî ilişkilerin istekleri ve gerekleri praetor peregrinus
tarafından karşılanmıştır (5 puan).
Praetor’lar göreve başlarken, bir edictum (beyanname) yayımlarlardı. Bu aşamaya 
hiçbir resmî makam müdahale edemezdi. Praetor’lar, bu edictum ile yargılama 
işlerinin yürütülmesinde izleyecekleri temel ilkeleri, anlaşmazlıkların çözülmesinde 
uygulayacakları kuralları saptarlardı (5 puan).
Birbirinden farklı hukuksal koruma olanakları ile praetor’lar, Roma yargı alanındaki 
uygulamaları zenginleştirmiş ve hakları genişletmişlerdir. Çünkü praetor’lar tarafından 
korunan bu hukukî ilişkiler, preator hukukunun tanıdığı haklar biçimine dönüşmüş, 
böylece edictum’lar kanun gibi maddî hukukun gelişmesinde önemli rol oynamıştır (5 
puan).

Soru 2: Aşağıdaki metin sizce hangi Emirname’ye aittir? Bu Emirname, Roma’nın 
hangi hukuk dönemini ve nasıl etkilemiştir? Açıklayınız (20 puan).

“Başkasına ait olan insanlar istisna olmak üzere, dünyadaki bütün insanlarıma Roma 
vatandaşlığını verdim, yerel vatandaşlık dokunulmadan kalacaktır. Bu durumda, 
onlar, sadece tüm yükleri taşımada yardımcı olmamalılar, fakat zaferlerime de 
katılmalılar…”
Yanıt 2: Bu metin, M.S. 212’de Roma sınırları içinde yaşayan herkese, (İmparator 
Caracalla’nın Emirnamesi) Roma yurttaşlık hakkını tanıyan constitutio Antoniniana’ya 
aittir (5 puan). Bu Emirname Roma hukukunun Klasik-sonrası Hukuk Dönemi’ni 
etkilemiştir (5 puan).
Roma yurttaşlığının Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altında bulunan bütün 
eyaletleri kapsayacak biçimde genişletilmesi sonucunda Romalı olan ve imparatorluk 
oturanı statüsüne dâhil olan eyalet halklarına Roma hukukunun uygulanması 
zorunluluğu ortaya çıkmıştır (5 puan). Bu ise, özellikle Doğu eyaletlerinde yerel 
hukukların Roma hukukuna direnç göstermesine yol açmış, Roma hukuku, bu 
hukuklarla karışmıştır (5 puan).

Soru 3: “Kuvveti kuvvetle defetmek caizdir (vim vi repellere cuique licet)” ifadesini, 
“ihkak-ı hak (kendiliğinden hak alma) yasağı”nın istisnaları bağlamında 
değerlendiriniz (20 puan)

Yanıt 3: Bir hakkı elde etmek ya da onu saldırılara karşı korumak için hak sahibinin 
güç kullanmasına “ihkak-ı hak (kendiliğinden hak alma)” adı verilir. Kişiler, kendi 
haklarını kural olarak bizzat alamazlar. Bu, “ihkak-ı hak (kendiliğinden hak alma) 
yasağı” olarak adlandırılır (5 puan). 
Bununla birlikte, hukuk düzeni, ayrıksı bazı durumlarda hak sahibinin hakkını kendi 
eliyle ve kendi kuvvetiyle korumasına ve elde etmesine izin vermiştir. Bunlar, meşru 
müdafaa (haklı savunma), ıztırar (zaruret hali, zorda kalma) hali ve kuvvet kullanarak 
hakkını korumadır (5 puan).
İfade de yer alan istisna, meşru müdafaadır. Meşru müdafaa, bir kişinin kendisinin ya 
da üçüncü bir kişinin mal veya kişi varlığına yönelik ve sürmekte olan haksız bir 
saldırı ya da saldırı tehlikesini kovmak amacıyla yaptığı savunmadır (10 puan).

Soru 4: Roma evlilik hukukuna göre kadın evlenirken kocasına dos adı verilen bir 
miktar malvarlığı vermek zorundadır. Koca, bu malvarlığını kadının menfaatleri 
doğrultusunda yönetir. Boşanma söz konusu olursa, koca bu malvarlığını kadına iade 
etmekle yükümlüdür. Hukuk, bu konumdaki eski kocaya bir hukuksal koruma 
sağlıyor. Bu koruma, kocanın, diğer borçları ödendikten sonra malvarlığından kalan 
kısım ile sorumlu olacağıdır (beneficium competentiae). Somut olayda evlenme 
sözleşmesi akdedilirken, koca, bu korumadan bir sözleşme ile vazgeçiyor. 
Boşanmadan sonra kadın eski kocasından evlenirken vermiş olduğu dos’u, bu 
korumadan yararlandırmaksızın talep ediyor. Olayda, klasik hukuk dönemi 
hukukçusu, kocanın feragatini geçerli saymamıştır. Sizce, klasik hukuk dönemi 
hukukçusu, hangi kesin hükümsüzlük nedenine dayanarak bu feragat sözleşmesini 
geçersiz saymıştır? Açıklayınız (20 puan).

Yanıt 4: Klasik dönem hukukçusu eski kocanın bu korumayı bir sözleşme ile boşa 
çıkarmasını ahlaka (contra bonos mores) aykırı olarak değerlendirilmiştir (10 puan).
Roma’da kişilik hakkı kavramı ve kişilik hakkını sınırlayan hukuksal işlemlerin geçerli 
olmayacağı gibi bir kural yer almadığı için, kişilik hakkı, genel ahlâk kapsamında 
korunmuştur (5 puan). Bu olayda da korunan kişilik hakkıdır. “Bir hakkın 
doğumundan önce feragat edilemez” ilkesinin bir örneğidir (5 puan).

Soru 5: Aşağıdaki metinlerdeki geçersizlik nedenlerini açıklayınız (her şık 10 puan 
değerindedir).

a. Digesta 23.2.30 (Gaius): “Yalandan, göstermelik bir evliliğin hükmü ve etkisi 
yoktur”.
Mutlak muvazaa söz konusudur (5 puan). Üçüncü kişilere karşı bir hukukî işlemi 
ister görünerek yapan taraflar, gerçekte bir hukukî işlem yapmak istemiyorlarsa, 
mutlak muvazaadan söz edilir (5 puan).
b. Digesta 44.7.1.9 (Gaius): “Bir kimsenin köle zannettiği özgür bir insanın 
kendisine verilmesini stipulatio ile taahhüt ettirmesi durumunda, stipulatio 
hükümsüzdür”.
Hukukî işlemin kurulabilmesi için, hukukî işleme konu olan şeyin ifasının kuruluş 
aşamasında hem maddî olarak hem de hukukî olarak mümkün olması gerekir. 
Eğer kuruluş aşamasında hukukî işlemin konusu imkânsız ise söz konusu hukukî 
işlem kesin hükümsüzdür (5 puan). Somut olayda hukukî imkânsızlık söz 
konusudur. Çünkü, Alışveriş hayatında yer alması hukuken yasaklanan bir malın 
ifasının borçlanılması mümkün değildir (5 puan).

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu