Haberler

Gençler Üniversiteyi Neden Bırakıyor?

Üniversiteliler Okulu Neden Bırakıyor?

YÖK verilerine göre üniversitelerde uzaktan eğitim ve açıköğretim hariç 3.887.682 öğrenci bulunuyor. AÖF ve uzaktan eğitimi de dahil ettiğimizde bu sayı 7.560.371’e çıkıyor. Bu rakam ülke nüfusunun yaklaşık %9’una tekabül ediyor.

Sayısal verileri incelediğimiz zaman dünya ülkeleri arasında gayet iyi durumda görünsek de nitelik olarak kötü durumda olduğumuzu söyleyebiliriz. Öğrenciler de bunun farkında olsa gerek ki Milli Eğitim Bakanlığı

  • 2017-2018 eğitim yılında 408.000,
  • Son 5 yılda ise 1.115.530 öğrencinin kaydını sildirdiği veya dondurduğu bilgisini paylaştı.

Twitter’da @unibilgi hesabından öğrencilere okulu bırakmalarındaki nedenleri sorduk ve şu cevapları aldık;

1- Gelecek kaygısı

TÜİK verilerine göre üniversite 1 milyondan fazla üniversite mezunu işsiz bulunuyor. Üniversite mezunlarının işsizlik oranı %28. Yani her 4 üniversite mezunundan 1’i işsiz.

  • TÜİK verilerine göre okuma yazma bilmeyen, ilkokul, ortaokul ve meslek lisesi mezunları işsizlik oranı üniversite mezunu işsizlik oranından daha düşük! Bunun sebebini üniversite mezunlarının iş beğenmeme, kendisinden daha düşük okuma seviyesine sahip bireylerden daha düşük maaş almak istememe gibi nedenlere bağlayabiliriz. Şahsi görüşümse şöyle; bazı üniversite ve bölümlerdeki eğitim seviyesi alt seviyelerde. Bölümlerdeki öğrenci sayısı çok fazla. Akademisyenlerin ilgisi sıfır hatta bir çoğu derslere bile gelmiyor. Öğrenciyle ilişkileri yok denecek kadar az.

Eurostat’ın verilerine göre ülkelerin üniversite mezunu işsizlik oranları aşağıdaki gibi. Bu istatistiklere göre Avrupa’da üniversite mezunu işsizlik oranı en yüksek 3.ülke konumundayız.

2- Eğitim maliyeti

Öğrencilerin büyük çoğunluğu ailesinden uzakta eğitim görüyor. Ulaşım, yemek, okul giderleri, kira, ekstra giderleri hesaba kattığımızda bir devlet üniversitesinde okuyan ve KYK yurdunda kalan öğrencinin aylık minumum masrafı 1.000 TL.

  • KYK yurdu aylık ortalama 200 TL
  • Yemek ücreti aylık ortalama 400 TL
  • Ulaşım ücreti aylık ortalama 75 TL
  • Okul masrafı aylık ortalama 50 TL
  • Ekstra giderler aylık ortalama 250 TL

Öğrenciler, eğitimlerini yarıda bırakmalarındaki en büyük engelin “maddiyat” olduğunu belirtiyor.

3- Barınma sorunu

  • KYK yurt fiyatları 168-285 TL arası değişiyor. Devlet de KYK da kalan öğrencilere günlük 12,50 TL yemek yardımı yapıyor. Özetle KYK’da kalan öğrenciler neredeyse bedavaya kalıyor. Ancak KYK’da kalan öğrenciler yurtların imkanlarından şikayetçi. 3 zeytin, ufak peynir, reçel, bal, yumurta ve çayın fiyatının devletin yaptığı yardımı aştığını belirtiyor. Ayrıca yemeklerin de kimi zaman yenmeyecek derecede kötü olduğu söyleniyor. Odalarda kalan öğrenci sayısı çok fazla. Ders çalışma, dinlenme ortamı yok. İstanbul’da Avrupa yakasında okuyan bir öğrenciye Anadolu yakasında yurt çıkıyor. İyileştirme şart! Üstelik tüm bu olumsuzlukları göze alarak KYK yurdunda kalmak isteyen öğrenciler kontenjan yetersizliği sebebiyle KYK’da kalamıyor.
  • Özel yurtların yanına yaklaşılmıyor. Özellikle büyük şehirlerde özel yurtların aylık ortalama ücreti 1000 TL! Üstelik bu rakam odada kalan kişi sayısı, yemekli oluşu, üniversiteye yakın olması ve imkanlarına göre artabiliyor.
  • Öğrenci evleri ise rahatlık açısından en uygun barınma seçeneği olsa da kira, yemek, temizlik, ev eşyası, girişte depozito ve emlakçıya komisyon gibi giderler sebebiyle maliyeti çok fazla oluyor. Her yerde olmasa da ev sahipleri öğrencileri yalnızca “gelir getiren bir varlık” olarak görüyor. Zam günü geldiği zaman fahiş fiyattaki artış için ev sahipleri “- 3’e böleceksiniz nasılsa size koymaz.” gibisinden cümleler sarf ediyor.

Şehir ve alternatif barınma seçeneklerine öğrencilerin verdiği cevaplar şu şekilde;

4- Akademisyen profili

Ülkemizde çok değerli akademisyenler var. Eleştirimizi onları bir kenara koyarak yapmaktayız. Ancak genel durum hiç de iyi değil. Bu yorumu Türkiye’nin en yüksek puanlı 4.üniversitesindeki bölümde okumuş bir mezun olarak yapıyorum. Mütevazi bir şehirde, daha düşük eğitim kadrosuna sahip üniversiteleri düşünemiyorum bile. Mezun olana kadarki akademisyen profili şu şekilde;

      • Öğrenciye önem veren. Onların gelişimine katkıda bulunabilmek için çabalayanlar.
      • Sürekli işi çıkıp dersi iptal eden veya başka birisini yollayanlar. (Dersi olduğu saatte farklı bir şehirden Twitter’a kahvaltı fotoğrafı atan hoca bile gördü bu gözler…)
      • Sınıfa girip 15 dakika ders anlatıp geri kalan vakitte spor, siyaset, güncel meseleleri konuşanlar.
      • Sabah 09:00 dersini 09:30’te bitirenler
      • Yalnızca slayttan ders işleyenler
      • Yukarıdaki herhangi bir kategoriye girip herkesin içinde öğrencileri aşağılayanlar

5- Yemek

Devlet üniversitelerinde yemek ücretleri ortalama 2,50 TL. Fiyat konusunda kimsenin şikayet ettiğini söyleyemem ancak öğrenciler yemek saatlerinin ders saatiyle çakışması, bazı üniversitelerde tek öğün çıkması, lezzetsiz oluşu, çok sıra beklenmesi sebebiyle şikayetçi.

6- Üniversiteye ulaşım

Şu an tüm üniversitelerin detaylı tanıtımlarını yapmaktayız. Herhangi bir üniversitenin tanıtımını yaparken de sözlük, forum siteleri ve sosyal medya hesaplarını inceliyoruz. Üniversiteler genellikle şehir merkezine uzakta, dağ başına kuruluyor. Özellikle yeni kurulan üniversitelerde durum bu şekilde. Yukarıdaki tüm aksaklıklara rağmen derse gitmek isteyenleri bile ulaşım konusu okuldan soğutmaya yetiyor.

7- Apartman üniversiteleri

Özellikle bazı vakıf üniversiteleri fakültelerinin fiziki durumu çok kötü. Öğrenciler apartmandan bozma binalarda eğitim görüyor. Yemekhane küçük, kantin küçük, yeşillik alan yok denecek kadar az. YÖK özellikle bu konuda ciddi önlemler almalı.

İçindekiler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu