Sağlık

İş Kazası Sayılan Haller

İş Kazası Ne Tür Bir Sigortalılıktır?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 3. maddesi iş kazasını, meslek hastalığı, analık ve hastalık sigortası ile aynı başlık altında toplayarak kısa vadeli sigorta kolu olarak adlandırmıştır. Kısa vadeli sigorta kollarından kasıt istisnai durumlar dışında sigortalılara bulunduğu sigorta statüsünden dolayı sınırlı bir süre birtakım Kanuni hakların verilmesidir. Örnek vermek gerekirse hastalığı sebebi ile iş yapamaz hale gelen kişilere Kanun uyarınca ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği halk dilinde rapor parası yalnızca iş göremez olunan diğer bir ifade ile sigortalının raporlu olduğu süre boyunca verilmektedir. Unutulmamalıdır ki yukarıda dile getirilen istisnalar arasında bulunan ve meslek hastalığı ile iş kazasından verilecek olan sürekli iş göremezlik geliri, yalnızca iş göremez olunan yani raporlu olunan süre ile sınırlandırılmamış olup sigortalıların engel durumları gözetilerek yapılacak kontrol muayeneleri neticesinde engelleri devam ettiği sürece emekli maaşı gibi kişilere ödenmektedir.

Hangi Durumlar İş Kazası Olarak Sayılmaktadır?

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yayınlanan 2016/21 sayılı Kısa Vadeli Sigorta İşlemleri Genelgesi geçmişte vuku bulan birçok olaydan hareketle hangi durumların iş kazası olduğunu tek tek açıklamıştır. Genelge 5510 sayılı Kanunda yer verilen ve işyerinde vuku bulan kazanın iş kazası olduğu tanımını genişleterek işyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçları da işyerinden saymıştır. 

İş kazası örnekleri

Sigortalıların işyerinde iş yapmadan vakit geçirdiği periyotlarda avluda yürürken düşmesi, dinlenme saatinde top oynarken ayağını burkması, bahçede meyve ağacından meyve toplarken düşmesi, tarlada çalışır iken traktör ile kaza geçirmesi, yemek yerken elini kesmesi, dinlenme odasında dinlenirken sobadan zehirlenmesi, işyerinde intihar etmesi, işyeri sınırları içinde bulunan havuzda boğularak ölmesi, ücretli izinli bulunduğu sırada çalıştığı işyerindeki arkadaşlarını ziyaret için geldiğinde kaza geçirmesi torna atölyesinde çalışan sigortalının elini torna makinesine kaptırması, tarlada çalışan sigortalının ilaçlama yaparken zehirlenmesi, tarlada çalışan sigortalının traktörün devrilmesi sonucu yaralanması ya da işverene ait traktör ile tarlaya giderken yolda traktörle kaza geçirmesi, beyaz eşya tamir bakım servisinde çalışan sigortalının buzdolabı tamiri için gittiği binada dengesini kaybederek düşmesi sonucunda yaralanması, sigortalının getirilen etleri almak için işyeri dışına çıktığında bir aracın çarpması, marangoz atölyesi işleten sigortalının işyeri dışında mutfak dolabı monte ederken ayağına parçalardan birinin düşmesi sonucu yaralanması, kadınların çocuklarını emzirmeleri için ilgili Kanunlarında belirtilen sürelerde çocuğunun bulunduğu yer ile bu yere gidiş geliş sırasında ve emzirme sürelerinde geçirdiği kazalar iş kazası olarak nitelendirilmiştir.

Yukarıda yer verildiği şekilde olayların yorumlanması sonucu olgular literatüre iş kazası olarak geçmektedir. Yargı mercileri mevcut durumu Kanuni sınırlar ve tarifler içerisinde değerlendirerek yeni iş kazası tanımlamaları yapmaktadır. Bu nedenle kanunda veya genelgede yer verilmemiş olması olayların iş kazası olmadığı anlamına gelmemektedir. Sigortalılar bu nedenle hak kaybına sebebiyet vermemek adına Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası sayılmasa da gerçek durumun tespiti için mutlaka yargı makamlarına müracaat etmelidir.

İçindekiler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu