Haberler

Evde İngilizce Öğrenmenin 5 Yolu

Tüm dünyada kabul görmüş ve evrensel bir dil haline gelmiş olan İngilizce, ülkemizde özellikle iş hayatında çok büyük önem kazanmıştır. Günümüz şartlarında birçok iş ve staj için ön koşul haline gelen İngilizce, devlet kurumlarında dahi ihtiyaç duyulur hale gelmiştir. Kimi kişiler iş bulmak için İngilizce öğrenmek isterken, kimi kişilerde dil tazminatı almak veya belirli dil sınavlarını geçebilmek adına bu dili öğrenmek istiyor.

Ülkemizdeki bu İngilizce ihtiyacına çözüm olarak ise yüzlerce hatta on binlerce farklı kurs, özel ders, uygulama ve daha birçok farklı servis piyasayı çöp haline getiriyor. Genellikle bu servislerden yarar elde etmek için giden birçok kişi ise parasını kaybediyor fakat istediği seviyede dil konuşamıyor. Tabi ki yararlı servislerde mevcut fakat önünüze gelen ilk ilana inanıp İngilizce öğreneceğinizi de düşünmemek gerekiyor. İngilizce yapısı itibariyle kolay anlaşılan ve doğru metotlarla çalışıldığı takdirde evde ücret ödemeden dahi öğrenebileceğiniz bir dildir. Bu konumuzda sizlere evde nasıl İngilizce öğrenebileceğinizin 7 yolunu anlatacağız;

”Her şey temelden başlar.”

Bir dili inşa etmeden önce temelini iyi atmak gerekir. Yani bir dili öğrenmeden önce o dilin kurallarını bilmelisiniz ki ileride o dili kullanırken daha yetkin bir şekilde kullanabilin. Neyden mi bahsediyoruz, tabi ki gramer! İngilizcede gramer bilgisi az çok hepimizin hakim olduğunu düşündüğü bir kısımdır. Bu kısımlar için sosyal platformlardaki ücretsiz videolardan, bireysel eğitimcilerin ücretsiz videolarından ya da 20-25 TL’lik full paket gramer konu anlatımlı ders içeriği satıcılarından kendinizi bir kaynak edinmelisiniz. Günlük 1 ila 2 gramer konusu dinlemeli, fakat bu gramer konusun kavramak adına lise dönemlerinizdeki gibi internetten bolca örnek bulup çözmelisiniz. Grameri kavramanız hem gireceğiniz dil sınavlarında sizlere yarar sağlar hem de dili öğrenirken uygulama sırasında size kolaylık sağlar.

”Çimentosuz bina yıkılır.”

Dünyanın birçok ülkesinde okulda verilen eğitim ile öğrenciler küçük yaşta İngilizceyi öğrenirken, ülkemizde 8 seneyi aşkın bir süre boyunca İngilizce eğitimi verildiği halde öğrencilerin %95’lik bir kısmı İngilizceyi öğrenemiyor. Bunun sebebi ise temel çalışmasının yapılması ancak çimento kullanılmadan bina inşa edilmeye çalışılmasıdır. Çimento derken neyden mi bahsediyor, tabi ki kelime öğrenmekten. Her ne kadar güzel veya pahalı bir cüzdanınız olursa olsun içerisinde para yok ise bir işe yaramayacaktır. Bu yüzden de gramer çalışmasını yaparken de, gramer kısmı bittikten sonrada sizin hanenize sürekli olarak kelime katmanız gerekmektedir.

İngilizceyi kendini idame ettirecek kadar bilen bir kişinin ortalama 2000 ila 5000 kelimeyi hafızasına atmış olması gerekiyor. Bu yüzden de kısa sürede İngilizce öğrenmek isteyen bir kişinin günlük minimum 20 yeni kelimeyi öğrenmesi şart. Bu konuda ise size tavsiyemiz mini bir not defteri alıp günlük 1 sayfasına sığdırabildiğinizce kelimeyi ezberleyerek not edin. Kelime seçiminizi sınavlara yönelik yapabilir, ya da hangi sektörde çalışıyorsanız o alanda kullanılabilecek kelimelerden seçebilirsiniz. Fakat sizlere tavsiyemiz ilk süreçte gündelik fiil ve isim kelimelerine bakmanız.

”Bu işin sırrı yazmakta”

İngilizcede Writing (Yazma) kısmı öğrenmek için özel uğraş gerektiren bir kısımdır. Öğrendiğiniz yeni kelimeleri hem hayata geçirmek hem de hafızanıza katabilmek adına Essay çalışmaları yapmak sizler için çok yararlı olacaktır.  Buna ek olarak Essay çalışması gramer seviyenizide ortaya çıkartacaktır. Peki Essay çalışması nedir? Essay çalışması teknik kalıpları da kullanarak belirli bi konu üzerine düşünce ve fikirlerinizi yazdığınız bir kompozisyon çeşididir. Bu konuda öncelikle Essay düzeni hakkında bilgi edinmeli, akabinde ise sizin için Essaylerinizi kontrol edecek birilerini bulmalısınız. Bu konuda bir yakınınızı, sosyal mecraları yada en son çare olarak translate sistemlerini dahi kullanabilirsiniz.

”Anlamasan da oku, çünkü bu dediğimin nedenini de o cümleyi de bir gün anlayacaksın!”

Reading çalışması ilk süreçten, son sürece kadar çok ama çok önemlidir. Bu kısım sizin en az zorlanacağınız kısımdır belki de bu yüzden sakın ha aksatmayın. İlk olarak mini hikaye kitapları ile başlayın. (Yaklaşık 16-32 sayfalık olabilir) Bu hikaye kitaplarında okuduğunuz cümleleri kendinizce çevirmeye çalışın. Kitapların üzerine bilmediğiniz kelimelerin Türkçelerini yazmayı ihmal etmeyin. Fakat en önemli kısım ise bu cümlelerin telaffuzlarını internet üzerinden veya bilen bir kişiden dinleyip doğru telaffuzlarla okumaya çalışın. Bir süre sonra birkaç kitabı bitirecek ve yeni kitapları geçişte çok rahat bir şekilde cümle yapılarını çözebilecek ve okuyuş biçimlerine hakim olduğunuzu fark edeceksiniz.

”Yanlış konuşmaktan korkma, doğru konuşacağım diye yavaş konuşmaktan kork.”

Öncelikle belirli bir düzeye geldikten sonra ve kelime haznenizin yavaş yavaş oturmaya başladığı koşullarda konuşma egzersizleri yapmaya ihtiyaç duyacaksınız. Bunun içinde yine yakınlarınız, sosyal mecrada tanıştığınız yabancılar yada bazı uygulamalardaki saatlik konuşma koçlarından yardım alabilirsiniz. Konuşma egzersizlerinde sıkça yapılan hatalardan birisi doğru konuşmak amacıyla sürekli düşünme ve ”ıııı” sesleri çıkarmaktır. İlk süreçte tabi ki yanlış konuşabilirsiniz fakat elinizden geldiğince hızlı düşünmeye kendinizi adapte edin. Yakınlarınızdan yanlışlarınızı düzeltmesini isteyin fakat bunu kesinlikle onur meselesi haline getirmeyin. Eğer ki aynı yanlışı hızlı konuştuğunuz için sürekli yapıyorsanız, o halde çok hızlı konuşmaya çalıştığınız için hata yapıyorsunuz demektir. Amacınız hızlı konuşmak değil, doğruyu hızlı düşünmek.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu