Haberler

Üniversitelerde Açlık Grevleri Başlayabilir


Terör kıskacında üniversiteler kitabının yazarı Batuhan Çolak’ın analiziyle;

Üniversitelerde Açlık Grevleri Başlayabilir

PKK’nın üst yapılanması olan KCK terör örgütü davasından yargılanan tutuklu BDP’li milletvekillerinin tahliye talebi reddedildi. Mahkemelerin verdiği karardan sonra BDP ve HDP’den ‘açlık grevi’ ne gitme kararı alındı.

Terör örgütünün açlık grevlerine ilişkin aldığı kararın kısa zamanda kampüslere de yansıyacağı ve bazı akademisyenlerin de bu süreci destekleyeceği gelen bilgiler arasında.

Örgütün geçmiş yıllarda ‘açlık grevi’ adı altında Türkiye’nin gündemini belirledikleri biliniyor.

PKK kadroları, BDP’li vekillerin serbest bırakılması için ülke çapında etkinlikler yapacak. Örgüt yayınlarında da ön plana çıkartılan bu protesto gösterilerinde seçilen merkez ise Diyarbakır…

Akademisyenler Destek Verecek İddiası

Üniversitelerde giderek cesaretlenen ve kendilerine karşıt olabileceklerine inandıkları kişilere saldırarak ‘can’a kasteden örgüt her gelişmeyi bahane ederek çeşitli gösteriler düzenliyor.

Son dönemde Ege, Marmara, Akdeniz gibi önemli üniversitelerde olaylar çıkaran örgüt tüm üniversiteleri hedefine almış durumda.

Örgüt yanlısı ve akademisyen sıfatlı bazı kişilerin de bu eylemlere bizzat katıldıkları, öğrenci görünümlü militanları destekledikleri biliniyor.

PKK’nın yeni siyasi oluşumu HDP çatısı kapsamında yürütülecek açlık grevinin bazı akademisyenler tarafından da destekleneceği gelen bilgiler arasında.

Bu Senaryo Tanıdık !

2012 yılında KCK tutuklularının hapishanelerde başlattıkları açlık grevleri birden bire ülkenin ana gündem maddesi haline getirilmişti.

Yaklaşık 10 gün önce çıkan “Terör Kıskacında Üniversiteler” isimli kitabımızın 425-426 ve 427.sayfasında bu konuyu ele almış, 2012 yılında üniversiteleri saran “açlık grevleri” eylemlerine şu şekilde değinmiştik:

 

“KCK’dan tutuklu olanların hapishanelerde başlattıkları ‘açlık grevi’ adı altında yapılan eylem, medyanın ilgisini çekmişti. Birçok haber kanalı, ana haber bültenleri, önemli internet haber siteleri söz konusu ‘açlık grevlerini’ bir anda Türkiye’nin ana gündem maddesi gibi sunmaya başlıyorlardı. Örgüt güdümündeki internet siteleri ve gazeteler de bu süreçte etkili yayınlara başlamışlardı.

BDP’nin TBMM çatısı altında da sürekli olarak ‘açlık grevlerine’ dikkat çekmesi ve bu söylemlerinin manşetleri süslemesi sonucunda gündem değişmişti. Yaşanan terör olayları unutulmuş, terör eylemi yapmaktan, terör örgütü üyesi olmaktan, insan hayatına kast etmekten, bombalı saldırı düzenlemek ve birçok suça karışmaktan dolayı cezaevinde olan KCK tutuklularının sağlık durumları Türkiye’nin ana meselesi haline dönüştürülmüştü.

Yaşanan bu gelişmelerde üniversitelerde de sinsi bir oyun hayata geçirilmişti. Birçok marjinal sol grubun da desteğini alan örgüt yandaşları ‘açlık grevleri’ adı altında, üniversiteler içerisinde terör örgütü propagandası yapmaya ve eğitim-öğretim sürecini aksatmaya başlamışlardı. Yaptıkları etkinliklere çok sayıda sanatçı ve yazarı da katan bu gruplar güçlü oldukları bölgelerde de açlık grevi adı altında, olaylarla ilgisi olmayan öğrencilere kendilerine destek olmadıkları gerekçesiyle saldırıyorlar ve psikolojik olarak yıldırmaya çalışıyorlardı.

12 Eylül 2012 tarihinde başlatılan açlık grevleri, örgüt yönetiminden gelen talimatlarla, üniversitedeki belirli gruplar tarafından desteklenmeye başlıyordu. “KCK tutuklamalarını kabul etmiyoruz, bu yüzden dersleri boykot ediyoruz ve tüm öğrencileri bu demokrasi mücadelemize çağırıyoruz” gibi söylemlerle, kendilerinden olmayanları da eylemlerine çekmeye çalışıyorlardı.

Örgüt yönetiminden gelen “ üniversiteleri karıştırın ve açlık grevlerine destek verin” talimatı kısa sürede etkisi göstermişti. Başta büyükşehirlerdeki önemli üniversitelerde olmak üzere, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde bu eylemlerin başladığı görülüyordu.”

Kitapta konuyu bu şekilde ele alıp, üniversitelerde “açlık grevi” adı altında yapılan terör propagandasını ilerleyen sayfalarda daha da detaylı bir şekilde incelemiştik.

2005 yılından bu yana ülke gündemini belirlemekte ustalaşan örgüt kadroları yine böyle bir hazırlık içindeler.

Hakkari’de polise 21 ayrı noktadan ateş açıp, Diyarbakır’daki BDP’nin Gençlik Kolları’nın toplantısında Türk bayrağına saldıran, üniversiteleri savaş alanına çeviren bu zihniyet, yeniden ülke gündemini belirlemek istiyor !

İlerleyen günler sıcak geçecek gibi…

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu